30 Ağustos 2011

FANTALI POĞAÇA



  
Ramazan ayında olmamız nedeniyle Pazar kahvaltılarına bir süredir ara verdik. Ama bayram sabahı kahvaltıda ikram edilebilecek süper bir poğaça tarifi vermek istiyorum. İçinde fanta oluşu bu poğaçanın lezzetini ikiye katlıyor.

Malzemeler:

1 paket oda sıcaklığında margarin
1 paket yaş maya
2 adet yumurta
1 su bardağı fanta (soğuk olmasın)
1 yemek kaşığı toz şeker
1 tatlı kaşığı tuz
Beyaz peynir
Un

Hazırlanışı:

Yaş maya ve şekeri birbirine yedirin. Daha sonra margarin, fanta ve yumurtaları ekleyip karıştırın.Unu ve tuzu eleyerek ve azar azar kulak memesi kıvamına gelecek kadar ekleyip yoğuralım. Yarım saat veya 45 dk. üstünü temiz bir bez ile örtüp dinlendirelim. Elimizle istediğimiz şekli verip içine peynirini koyalım. Üstüne yumurta sarısı sürüp 180 derece fırında üstü kızarana kadar pişirelim. Afiyet olsun...

26 Ağustos 2011


    Damağınızı, ruhunuzu ve çevrenizi tatlandıran, mutlu, umutlu, bereketli bir bayram geçirmenizi dilerim...

24 Ağustos 2011

ZEYTİNYAĞLI BARBUNYA


  Yavaş yavaş sonbahara gireceğimiz bu günlerde yaz bitmeden zeytinyağlılarla devam etmek istedim. Devam etmek istedim de aklıma takılan, sizleri yanıltmadan en doğru tarifleri vermek için sürekli araştırma yapıyorum. Zeytinyağlı çok hassas bir konu bence. Araştırmalarım sonucunda gördüm ki çoğu kişi farklı yapıyor. Bir grup zeytinyağlılara salça konulmaz sadece domates konulur diyor. Diğer grup ise salça hafif renk ve tat verir diyor. Kimi kesme şekerini çok abartmayacaksın 3 adet yeter diyor. Kimi şekeri biraz baskın olacak diyor. Barbunyaya patates konulmaz diyen de var. İyice suyunu çektirmen gerek diyen de. Anlayacağınız aklım çoooook karıştı :)) Ben de yemekte salça sevenlerdenim. Biraz da suyu olacak ki ekmek banacaksın dimi :))))) Zeytinyağlı fasulyeme de, barbunyama da koydum. Siz bu yorumlara göre değişiklik yapmakta özgürsünüz. Bu tarifte ben kendi damak tadımı yakaladım.  Ama salçasını biraz daha azaltıp 2 adet domates de rendeleyebilirdim. Bir daha ki sefere böyle deneyeceğim.

Malzemeler:

600 gr barbunya (1 kg barbunya aldım ayıklayınca 600 gr oldu)
1 çay bardağı zeytinyağı (ajda bardak)
1 diş sarımsak rendesi
2 orta boy küp kesilmiş havuç
1 orta boy küp kesilmiş patates
Yarım yemek kaşığı domates salçası
Yarım yemek kaşığı tatlı biber salçası
1 büyük boy küçük küp doğranmış soğan
6 adet kesme şeker (damak zevkinize göre ayarlayabilirsiniz)
1 tatlı kaşığı tuz
600 lt su




 Hazırlanışı:

  İşe ilk önce ayıkladığımız barbunyaları haşlayarak başlıyoruz. Üstünü 3 parmak geçecek kadar su koyup siyah suyu çıkana kadar yaklaşık 15-20dk. kadar haşlıyoruz. Suyunu süzüp musluğun altında hafif sudan geçiriyoruz. Bir kenarda bekletiyoruz. (Dikkat edin barbunyalarınız yarı pişmiş yarı çiğ olmalı.) Daha sonra (ben yine düdüklü kullanacağım) tencereye zeytinyağımızı koyuyoruz. İçine 1 diş sarımsağımızı rendeleyip hafif kavuruyoruz. Soğanlarımızı ilave edip hafif pembeleştiriyoruz. Havuç ve patatesleri ekleyip 7-8 dk. kavuruyoruz. Salçasını ekleyip 1-2 dk. daha çeviriyoruz. Barbunyaları da ilave edip 1dk. kadar daha  kavuruyoruz. Şekerini ve tuzunu koyup karıştırıyoruz. Üstünü 1-2 parmak geçecek kadar su koyuyoruz. Ben ölçü ile koydum 700 lt kadardı. Düdüklünün ağzını kapatıp 12dk. pişmeye bırakıyoruz. Piştikten sonra tencereden hemen kaba boşaltmayın. Kendi kendine tencerede ılınmasını bekleyin. Daha sonra servis kabınıza alıp dolaba kaldırın. Afiyet olsun...

22 Ağustos 2011

HASANPAŞA KÖFTE


    Uzuuun bir aradan sonra herkese merhaba :)) Ama çok güzel tarifler ile geldim...

12 kişilik

Köfte için:

800 gr köftelik kıyma
1 adet büyük boy ince rendelenmiş soğan
1 adet yumurta
Yarım demet ince kıyılmış maydanoz
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı kimyon
1 çay kaşığı pul biber
Yarım paket kabartma tozu (benim püf noktam)
3/4 su bardağı galeta unu (yoksa süt ile ıslatılmış bayat ekmek içi)

3-4 adet halka doğranmış domates

Püre için:

5 adet büyük boy patates
1 su bardağı süt
2 yemek kaşığı tereyağı
1 tatlı kaşığı tuz

Hazırlanışı:

İlk önce püremiz için patateslerimizi soyup dörde keselim ve suda haşlayalım. Haşlanan patateslerin suyunu süzelim. (Önemli bir ayrıntı eğer patateslerinizi haşlandıktan sonra bekletirseniz pürenizin içinde tam ezilmemiş patatesler ağzınıza gelir. Bunun olmaması için haşlama işlemi biter bitmez patatesi mikserden geçirmek olacaktır. Bazıları el blendırı kullanır. Fakat ben pek tercih etmiyorum çünkü püreyi sulandırıyor.)Tekrar tencereye alıp üstüne tereyağını koyalım. Sütü de yavaş yavaş döküp mikserle karıştıralım. Sütü azar azar eklemek çok önemli. Bu arada tencerenin altı orta ateşte açık olsun. Tuzunu da ekleyip 2-3 dk. mikserle karıştırmaya devam edelim. Püremiz hazır olduktan sonra bir kenara alı bekletelim. Bu arada köftemizi yoğuralım. Yağlanmış veya yağlı kağıt serdiğiniz fırın tepsinize halka şeklinde doğradığınız domates dilimlerini yerleştirin. (Bunu yapmamızdaki amaç köftenin altının kurumamasıdır. Domatesin üstünde pişmesi köfteyi kurutmayacaktır) Her bir domates diliminin üstüne çanak şekli verdiğimiz köfteleri yerleştirelim. Bu aşamanın resmini çekmek için vaktim olmadı. Ama tekrar yaptığımda çekip görselini koyacağım :)
Eğer daha yemeğe vakit varsa köfteleri dolapta bekletin, hemen pişirmeyin. Servis etmenize 1 saat 10 dk kadar kala köftelerinizi 180 derece fırına veri kızarana kadar pişirelim. Pişen köftelerin çanak kısmına püreden koyalım. En üstüne kaşar rendesi koyup 10 dk. kadar tekrar fırına verelim. Sıcak servis edelim. Afiyet olsun...

VİŞNE KOMPOSTOSU


10 kişilik

Malzemeler:

700 gr vişne (çekirdekleri ayıklanmamış)
1.4 lt su
1.5 su bardağı şeker (miktarını kendinize göre ayarlayabilirsiniz)

Hazırlanışı:

1.4 lt su bir tencerede kaynatılır.Kaynayan suyun içine vişneler ve şeker atılır. Vişnelerin kabukları hafif çatlamaya başladığında pişmiş demektir. Bu da 10 dk. kadar kaynaması demek oluyor. Pişen komposto tencerede 5-10 dk. dinlendirildikten sonra derin bir servis tabağına alalım. Dışarıda ılınmasını bekleyip servis edeceğimiz zamana kadar dolaba kaldıralım.

Not: Eğer komposto pişirmeye geç karar verdiyseniz ve servis etmeye yakın çok soğumadığını farkederseniz kaselerin içinde 2 şer parça buz atabilirsiniz.

ZEYTİNYAĞLI FASULYE



  Bir yemek bu kadar mı güzel olur? Hem de Çanakkale fasulyesi ile olunca yemeğe doyamazsınız. Canım annem yazlıktan göndermişti. Dolapta tam 1 hafta bekledi beni :)) Ben ona baktım o bana. Çanakkale fasulyesi ya pişirmeye kıyamadım. Altın gibi sakladım. Nitekim misafirlerimize kısmetmiş. Beklemesine rağmen helen dipdiri ve parlaktı. Pamuk fasulye diyorum ben. Buldunuz mu bu tarifi kaçırmayın derim hem ramazan, hem de bu havalarda dolaptan çıkarıp soğuk soğuk yemek mis mis :))

Malzemeler:

Yarım kg kadar fasulye (malum kilosundan çok emin değilim ama klasik bir kayık servisi dolduracak kadardı)
1 çay bardağı zeytin yağ (ajda bardak)
3 orta boy küp doğranmış soğan
4 adet kabukları soyulmuş iri küp halinde doğranmış domates
Yarım yemek kaşığı domates salçası
Yarım yemek kaşığı tatlı biber salçası
1 tatlı kaşığı tuz
8 adet kesme şeker (damak tadınıza göre arttırıp eksiltebilirsiniz)

Yapılışı:

Ben düdüklü tencere kullandığım için tarifi buna göre vereceğim.

Tencerede yağı ve soğanları 3-4 dk. pembeleşene kadar kavuralım. Doğranmış domatesleri ve salçayı (zeytinyağlı yemeklerde salça sevmeyenler olabilir. Bu aşamada isterseniz koymayabilirsiniz. Bol domates ilavesi yaparsınız) ekleyip 2-3 dk. daha kavuralım. Ocağın altını kısmayın hep orta ateşte olsun. Ayıklayıp yıkadığımız fasulyeleri ekleyip karıştıralım. (Ben fasulyelerin sadece başlarını ayıkladım. Çok büyük olmadıkları için ikiye bölmedim. Bütün bıraktım. Siz isterseniz boylamasına ikiye de kesebilirsiniz.) Kesme şekerini ve tuzunu atıp tekrar karıştıralım. Benim domateslerim sulu olduğu için ben hiç su eklemedim. Burada kararı size bırakıyorum. Eğer suyu gözünüze az gelirse 1 çay bardağı su ekleyebilirsiniz. Düdüklünün ağzını kapatıp 20dk. pişmeye bırakıyoruz. Piştikten sonra baktınız suyu biraz fazla tencerenin kapağını kapatmadan harlı ateşte 2-3 dk. kaynatın. Yemek kendine gelecektir :) Yemek piştikten 5-10 dk. sonra servis tabağına alıp dışarıda biraz ılınmasını bekleyelim. Daha sonra servis edeceğiniz zamana kadar dolata muhafaza edin. Afiyet olsun...

DOMATES ÇORBASI




 4-5 kişilik

Malzemeler:

1 çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı un
2 yemek kaşığı domates salçası
1 adet et bulyon
4,5 su bardağı su
1 tatlı kaşığı tuz

Hazırlanışı:

  Sıvı yağ ve unu biraz kavuralım. Salçayı ekleyip hızlıca karıştırmaya devam edelim. Daha sonra suyunu ve et bulyonu ekleyip kaynayana kadar devamlı karıştıralım. İhtiyaç duyarsanız bu arada da el blendırından kısaca geçirebilirsiniz. Kaynamaya başlayınca tuzunu ekleyelim. Kısık ateşte 5-10 dk. kaynamaya bırakalım. Üzerinde oluşan köpükleri kaşık yardımı ile alalım. Servis ederken üzerine rendelenmiş  kaşar peyniri ve ekmek kıtırları serpebilirsiniz. Afiyet olsun...

16 Ağustos 2011

BEĞENDİLİ TAVUK SOTE


6 kişilik

Beğendi için:

5 adet patlıcan
2 yemek kaşığı tereyağı
Yarım çay bardağı sıvı yağ
3-4 yemek kaşığı un
Yeteri kadar süt
1 tatlı kaşığı tuz
1 diş sarımsak

Tavuk sote için:

750 gr kuşbaşı sotelik tavuk
1 adet büyük boy soğan
5 adet sivri biber
3 adet orta boy domates rendesi
Mantar
1 yemek kaşığı domates salçası
2 tatlı kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı pul biber
1 çay bardağı sıvı yağ

Hazırlanışı:

İlk önce patlıcanlarımızı fırında veya elektrikli bir ızgaranız var ise onda közleyelim. Kabuklarını soyup bıçakla küçük parçalar halinde doğrayıp bir kenara alalım.

Mantarları ise yıkayıp yarım limon suyu sıkılmış suda 10 dk. kaynamaya bırakalım. Haşlandıktan sonra istediğiniz boyutta kesin. Ben genelde ortadan ikiye keserim. Yemeğin içinde daha dolgun bir görüntüsü oluyor. Mantarları da bir kenarda bekletelim.

Tavuk sotemiz için tavamıza yağı ve soğanları koyup 1-2 dk. kavuralım. Sivri biberlerin iç çekirdeklerini çıkarıp ister küçük ister büyük doğrayıp soğanlara ekleyelim. 2-3 dk. da bu şekilde kavuralım. Bu arada önemli bir dip not vereyim. Ateşiniz harlı olmalı sakın altını kısmayın. Tavuk etlerini sudan geçirip süzün ve tavaya ekleyin. Tavukların rengi dönene kadar ara ara karıştırarak pişirin. Bu arada tavanızın kapağını kapatmayın. Domates rendesini, salçayı, tuzu ve baharatları ekleyip güzelce karıştıralım. Bu aşamada kapağı kapatıp orta ateşte pişirmeye bırakalım. Ara ara karıştırmayı da unutmayalım :) Haşlayıp kestiğimiz mantarlarımızı pişmeye 10 dk. kala tavamıza ekleyip karıştıralım.

Tavuk sotemiz piştikten sonra sıra geldi beğendiği hazırlamaya. Beğendiği yemeğe oturmadan 10-15 dk. önce hazırlamanız gerekiyor. Bunun için tencerede tereyağı ve sıvı yağı eritelim. Unu koyup kokusu çıkana kadar hızlı bir şekilde kavuralım. 1-2 dk. kavurduktan sonra sütünü önce yavaş yavaş ekleyip hızlıca tel çırpıcı ile karıştıralım. Aslında şu ana kadar klasik beşamel sos hazırladık. Kıvamı muhallebi kıvamında olmalı. Doğradığımız patlıcanları, sarımsağı, tuzu ekleyip karıştırmaya devam edelim. 1-2 dk. kavurduktan sonra beğendiniz hazır.

Sıra geldi servis etmeye tabağınızın altına beğendiği kaşığın arkasıyla güzelce yayıp üstüne tavuk sotemizi koyalım. Sıcak servis edelim. Afiyet olsun...

MERCİMEK ÇORBASI



  Çorbaların baş tacıdır benim için, şu ana kadar sevmeyeni hiç duymadım. Bu nedenle klasik bir başlangıç yapıp çorbalarda ilk sırayı mercimeğe vermek istedim. Mercimek çorbasının da bir çok farklı yapılışı vardır. Süzmesi, sebzelisi, kremalısı... ama hepsinde damağınızda bıraktığı tat mercimektir.

6-7 kişilik

Malzemeler:

1 su bardağı kırmızı mercimek
1 adet orta boy rendelenmiş havuç
1 adet orta boy dörde bölünmüş patates
1 adet orta boy bütün soğan
2 adet orta boy rendelenmiş domates
1 tatlı kaşığı tuz
Yarım çay bardağı yağ
6 su bardağı su

Hazırlanışı:

  Öncelikle mercimeği güzelce yıkayalım. Beyaz-sarı suyunun iyice akması gerekiyor. Bütün malzemeleri düdüklü tencereye koyup 20dk. pişiriyoruz. Piştikten sonra soğanı sevmeyenler çıkartabilirler. Bundan sonraki son aşama çorbanızı blendırdan geçirmek olacak. Ama çorbayı çok fazla köpürtmeyin. Blendırınızı çorbanın dibinde tutarak çalıştırın. Ve aralıklarla düğmesine basarsanız köpürmez. Domatesi niye koyduk dediğinizi duyar gibiyim. Bu çorbaya hem çok güzel bir lezzet veriyor hem de çorbayı bağlamanıza yarıyor. Yani ekstra un, yağ, salça kavurmanıza gerek kalmıyor. Hem daha sağlıklı. Boş yere çorbanızda un olmamış oluyor. Karabiberini isteyenler piştikten sonra koyabilirler. Afiyet olsun...

15 Ağustos 2011

FİNCAN KEK

  Bu hafta çok pratik, çok kolay bir tarif denedim. Çoğumuzun evlerinde kolaylıkla bulunabilen malzemelerle yapılıyor. Kapımızı aniden çalan misafirler için birebir adeta. Ben biraz fazla görsel koymak istedim. Süslemesini hayal gücünüze bırakıyorum. Benim fincanlarımın şeklinden ötürü kekler huni şeklini aldı. Eğer sizin fincanlarınız yayvan ise top kek gibi görüneceklerdir.







Malzemeler:

1 adet yumurta
1,5 çay bardağı şeker
1 çay bardağı süt
2 çay bardağı un
2 yemek kaşığı kakao
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
6 adet fincan

Hazırlanışı:

Yumurta ve şekeri 2-3dk. mikserle çırpalım. Süt, elenmiş un, kakao, vanilya ve kabartma tozunu ekleyip çırpmaya devam edelim. Fincanların içini iyice yağlayalım çünkü kekin içinde yağ olmadığı için yapışabilir. Fincanların yarısına gelecek kadar harcı paylaştıralım.
Geniş ve yayvan bir tencereye fincanların yarısına gelecek kadar ılık su koyalım. Fincanları içine oturtalım.
Tencerenin ağzı açık bir şekilde su kaynamaya başlayana kadar harlı ateşte tutalım. Su kaynamaya başladığında tencerenin kapağını kapatıp kısık ateşte 20dk. kapağını hiç açmadan pişirelim. Su buharcıklarının kekin üzerine düşmemesi için havlu kağıt koyabilirsiniz. Bu şekilde piştikten sonra altını kapatıp 15dk. gene kapağını açmadan bekletelim. 15dk. sonunda kapağı açıp fincanları sudan çıkartabilirsiniz. Ama dikkatli olun elinizi yakmayın. Fincanları tutmak için bir bez kullanın. Fincanın içinde kek ılık olunca ters çevirip çıkartabilirsiniz. Üzerinin süsleme kısmı size ait :) Çikolata sosu, servis etmeye yakın pudra şekeri veya değişik meyve sosları ile süsleyebilirsiniz. Kekin içinde hiç yağ olmaması keke süngerim si bir tat veriyor. Eğer bu tat size uymaz ise içine yarım çay bardağı kadar sıvı yağ ekleyebilirsiniz. Afiyet olsun...

10 Ağustos 2011

İSLİM KEBABI

  Bloguma tatlılarla başlangıç yapmak istedim. Ömrü de, yazıları da tatlılar kadar güzel olsun diye...  Ama artık yemeklere de geçmenin zamanı geldi diye düşünüyorum. Ve ilk sırayı islim kebabına veriyorum. Benim en sevdiğim yemeklerin başında gelir yanına da pirinç pilavı yakışır ya şöyle en beyazından. Meşakkatlidir yapılışı, heybetlidir duruşu ve karşınızda İslim Kebabı...




Köfte için:

500 gr köftelik kıyma
1 adet büyük boy ince rendelenmiş soğan
1 adet yumurta
Yarım demet ince kıyılmış maydanoz
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı kimyon
1 çay kaşığı pul biber
Yarım paket kabartma tozu (benim püf noktam)
3/4 su bardağı galeta unu (yoksa süt ile ıslatılmış bayat ekmek içi)

Malzemeler:
5-6 adet kemer patlıcan (mümkün oldukça uzun ve ince olanları seçin)
1 adet  domates
5-6 adet çarliston biber
Kızartman için ayçiçek yağı

Hazırlanışı:

  İlk olarak köfte için bütün malzemeleri yoğuralım. Yoğurma işlemi bittikten sonra kıymayı bir kaç kez kaldırıp kaba hızlıca vurun. Bu işlem kıymanızdaki malzemelerin daha iyi özleşmesini sağlayacak ve lezzetine lezzet katacak. Köftenize şekil verdikten sonra teflon tavada pişene kadar kızartalım. Hafif olmasını isterseniz köftelerinizi fırında da pişirebilirsiniz.
Patlıcanları alacalı soyalım ve diklemesine uzun şeritler halinde keselim. Orta kalınlıkta ki bir patlıcandan 3eşit şerit çıkartabilirsiniz. Daha sonra tuzlu suda bekletelim. Tuzlu suda bekletmemizin amacı ise patlıcanın acı suyunu salmasıdır. Arkalı önlü kızartıp havlu kağıt üzerine alalım.
Kızarttığımız patlıcan şeritlerinden iki tane alıp artı şekli verelim ve tam ortasına 1 adet köfte yerleştirip saralım. Kürdan ile sabitleyip domates ve biber dilimi ile süsleyelim. Hazırladığımız kebapları borcama veya tepsiye dizelim. Ayrı bir kasede 2 su bardağı su ile 1 yemek kaşığı domates salçasını çırpıp borcama kenarından boşaltalım. Son olarak salataya tuz döker gibi patlıcanların üzerine tuz gezdirelim. 180 derece fırında biberlerin üzeri kızarıncaya kadar pişirelim. Afiyet olsun...

PAÇANGA BÖREĞİ



  Hafta sonu çok sevdiğimiz arkadaşlarımızı yemeğe çağırdık. Akşam menüsünden bir tarif paylaşacağım. Gerçi çoğu kişinin bildiği bir tarif  ve herkesin kafasında da bu börekle ilgili başka bir tarif olduğuna eminim. Paçanga böreğinin makbul olanı bence dil peyniri ile yapılandır. Ben yumurta ve galeta ununa da bulamıyorum. Bu yaz günlerinde hafif olmasından yanayım. Ağızda pastırma ve peynir önce şöyle bir güzel eriyecek sonra yufkanın çıtırı ile mideye afiyetle inecek... :)
 














12 kişilik

Malzemeler:

3 adet günlük taze yufka
1 paket dil peyniri
12 dilim pastırma (çemeni ayıklanmış)
5-6 adet sivri biber veya çarliston biber
1 adet büyük boy domates
Kızartmak için 2 su bardağı kadar ayçiçek yağı.

Hazırlanışı:

Yufkaları dört eşit parçaya bölüyoruz. Büyük üçgen olacak şekilde.
Dil peynirini uzun şerit halinde dilimliyoruz.
Biberlerin çekirdeklerini temizleyip küçük küçük doğrayalım.
Domatesin kabuğunu soyup aynı şekilde küçük küpler halinde keselim.
Hazırlık aşaması bittikten sonra yufkanın geniş tarafının üç parmak kadar aşağısına sırayla bir dilim dil peynirini, bir dilim pastırmayı, biber ve suyu süzülüş domates koyup resimdeki gibi sarıyoruz. Yufkanın ucunu hafif su ile ıslatıp yapıştıralım ki kızarırken açılmasın.
Böreğinizin yağ çekmemesi için yağ kızgın olduktan sonra böreğinizi kızartın. Aksi halde çok fazla yağ emecektir. Her iki tarafını kızartıp havlu kağıt üzerine çıkartın. Sıcakken servis edin. Afiyet olsun...

8 Ağustos 2011

ISPARTA'DAN TÜRK KAHVESİ


  Bu fotoğraf akrabamız Abdullah Köse'nin elinden çıktı .Ben de 40 yıllık hatırı olacak :))) Isparta tatilimiz sırasında akşam üstü vakit geçirdiğimiz çok hoş bir mekandan... Türk kahvesinin sunuluşu ayrı bir güzellik değil mi?

KEPEKLİ PEYNİRLİ POĞAÇA

  Kepekli poğaça diyorum ama siz bu masum gibi gözüken poğaçalardan gene de fazla yemeyin :) Neden diye soranlara içerisinde 1 paket margarin var dersem açıklayıcı olur sanırım :)))) 1 tanesi yeterli hele ki bu yaz aylarında. Ama tadılmaya değer. Hem harika diyorsun hem de az yiyin diyorsun dediğinizi duyar gibiyim ama ben doğrucu davut olarak bunları söylemeliyim.Uyarması benden, tatması sizden :)




Malzemeler:

1 paket margarin
2 yumurta akı (sarıları üste sürülecek)
2 paket kabartma tozu
1 çay bardağı yoğurt
1 çay bardağı ayçiçek yağı
1 tatlı kaşığı tuz
500 gr kepekli un (Söke marka)
100 gr beyaz peynir
Çörek otu ve susam

Hazırlanışı:

  Margarini ocakta eritelim. Biraz ılık olduktan sonra peynir, susam ve çörek otu hariç bütün malzemeyi yoğuralım. Yumurta büyüklüğünde bezeler yapıp içine peynir koyup yuvarlayalım. Yağlı kağıt serdiğimiz fırın tepsisine dizelim. Üstüne yumurta sarısı sürüp çörek otu ve susam ile süsleyelim. Poğaçalarınızın üstünün hafif yarık olmasını istiyorsanız bıçak yardımı ile çarpılar atabilirsiniz. 180 derece fırında üzeri kızarana kadar pişirin. Afiyet olsun...


ÇİKOLATALI TOP


Malzemeler:

3 paket pötibör bisküvi
75 gr margarin
1/2 su bardağı pudra şekeri
4 çorba kaşığı kakao
100 gr iri dövülmüş fındık veya ceviz
50 gr damla çikolata
1 su bardağı süt
Hindistan cevizi (üzeri için)

Hazırlanışı:

Bisküvileri rondoda un haline getirelim.
İçine eritilmiş margarin (çok sıcak olmasın), kakao, pudra şekerini ekleyip sütü azar azar katarak yoğuralım. En son fındığı ekleyip harca yedirelim.
Hazırladığımız hamurdan yumurta iriliğinde parçalar koparıp elimizde yuvarlayalım.
Buzdolabında 2-3 saat bekledikten sonra servis edelim. Afiyet olsun...

3 Ağustos 2011

TİRAMİSU

  Halen bir fotoğraf makinası alamamış ben, sizlere cep telefonumla çektiğim tiramisumun tarifini vereceğim. Ne kadar pofuduk gözüküyor değil mi? :) İştah kabartan bu tarifi hazırlamak 20dk. alacak. Ramazan ayında yenebilecek çok hafif bir tatlı. Şiddetle tavsiye ediyorum.





Kek tabanı ıslatmak için:

1 adet 2 katlı kakaolu hazır pasta tabanı (Uno marka kullanıyorum)
1 çorba kaşığı nescafe
1 su bardağı ılık su
2 adet kesme şeker (miktarını damak zevkinize göre ayarlayabilirsiniz)

Kreması :

2,5 su bardağı süt
4 çorba kaşığı tepeleme un
1 adet yumurta sarısı
5 çorba kaşığı şeker
1 paket vanilya
1 paket labne peyniri (200 gr)
Kakao (üzerine serpmek için)


Hazırlanışı:

  İlk olarak süt, un, yumurta sarısı ve şekeri muhallebi kıvamına gelinceye kadar orta ateşte devamlı karıştırarak pişirelim. Vanilya ve labne peyniri ekleyerek mikserle 2-3 dakika kadar çırpıp ılınması için bir kenara alalım.
Kek tabanımızın alt kısmını hazırlamış olduğumuz kahvenin yarısı ile eşit bir şekilde ıslatalım.
Islattığımız kek tabanının altına kremanın yarısını dökelim.
2. kek parçasını üstüne kapatıp kalan kahve ile eşit bir şekilde ıslatalım.
Kalan kremanın yarısını üstüne döktükten sonra kenarlara da spatula yardımı ile yedirelim.
Bu hali ile en az 2 saat buzdolabında bekletin. Daha sonra ince delikli bir çay süzgeci yardımıyla üzerine kaplayacak şekilde kakao serpelim. Bu tarif bir gece buzdolabında bekletilirse çok daha güzel oluyor. Afiyet olsun...

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...